Haber

Sosyolog Adem Palabıyık: Kılıçdaroğlu doğruyu biliyor ama boş konuşuyor

Seçimlerle ilgili günlerdir çeşitli senaryolar yazılıyor ve pek çok senaryonun dayandığı temel dayanak neredeyse Kürtler. Kılıçdaroğlu ise özellikle son zamanlarda oy vermeyeceğini anlayarak geceleri görüntü yayınlayarak Kürtler hakkında yanlış şeyler söylediğini ve AK Parti’nin Kürtleri terörist kavramıyla yaftalayarak yabancılaştırdığını belirtiyor. . Kılıçdaroğlu’nun söylediklerinin yanlış olmadığını hepimiz biliyoruz çünkü bölgede yaşayan bir akademisyen ve vatandaş olarak AK Parti’nin 20 yıldır bölgede neler yaptığını bizzat görüyor ve takip ediyorum. Elbette tüm siyasi partilerin ülkede yaşayan seçmenler için siyasi tercihleri ​​oldu ama asıl sorun birçok noktada gözden kaçtı. Peki Kürtler ne istediler veya ne istediler? Bu sorulara verilen ya da verilecek cevaplar dikkate alındığında Kürt toplumsal hafızasının değerli bir bölümü cevabı AK Parti’de buldu.

Çünkü AK Parti son 20 yılda sadece Kürtleri değil tüm toplumu kucaklayan bir politika izledi. Takip ettiği siyaset sosyolojisini pratiğe dökerken sahaya çıkmış ve sahada siyasi tercihlerin yol açtığı sorunları analiz etmiştir. Özellikle birçok toplumsal yapıyla yakından ilgilenmiş ve bahisler hakkında analiz stratejileri ortaya koymuştur. Özellikle Kürt toplumu ile ilgili yaptığı reformlar ve attığı adımlar, Kürtlerin AK Parti ile kurduğu diyalektiği şekillendirmiştir. Kürtler, AK Parti’nin tercihleri ​​arasında değil, hizmet ettikleri en önemli toplumsal tabakalardan biri haline geldi. Sürecin sonunda Kürtler AK Parti’nin neden desteklenmesi gerektiğine dair çeşitli tercihler geliştirdiler.

AK Parti, Kürtçenin gelişmesi ve yayımlanması konusunda değerli adımlar attı.

AK Parti’nin ülkemizdeki tüm yerel dillere yönelik tavrı özellikle 2009 sonrasında oldukça özgürleştirici ve süreci destekleyici olmaya devam etti. Anadilde tartışmanın önündeki engelleri kaldırdı ve kamuda Kürtçe bilen eleman çalıştırmaya başladı. Kürtçe tercümanlar ve Kürtçe davet merkezleri bu gelişmeleri hızla takip etti. Sadece Kürtçe değil birçok dilde propaganda hakkı tanındı ve çeşitli dillerde çok sayıda sokak gösterisi veya benzeri uygulamalar yapılmaya başlandı. Kürtçe’nin yanı sıra Ermenice ve Rumca gibi dillerde de sokak gösterileri yapıldı ve herhangi bir toplumsal sorun yaşanmadı.

Kürtçe seçmeli dersler müfredata dahil edildi

AK Parti Kürtçe seçmeli dersini Milli Eğitim müfredatına ekledi ama HDP’lilerin hiçbiri bu dersi çocuklarına tercih etmedi. HDP’nin anadilde eğitim talebine verilen bu ezici yanıt, Kürt seçmenin HDP’nin gerçek niyetini anlamasını sağladı. HDP, Kürtçe’nin düzenlenmesine sıcak bakmıyordu. Çünkü HDP, sorunlar yumağıyla beslenen bir siyasi örgüte dönüşmüştü. Böyle bir sorunun ortadan kalkması HDP’nin de sonu demektir. Örneğin özel okullarda Kürtçe eğitim hakkı verildi ama HDP bu konuyu bir daha asla gündeme getirmedi.

Kürtçe isim kullanımı başladı

AK Parti, HDP’nin Kürt halkı düşmanlığını hiçbir zaman göz ardı etmemiş ve Kürt dili için düzenlemelerini sürdürmüştür. Özellikle bölgede çocuklarına Kürtçe isim vermek isteyen aileler için resmi düzenlemeler getirdi. Yerleşim yerlerinin tabelalara Kürtçe yazılmasını sağladı ve sürece sadece Kürtçe değil diğer yerel dilleri de dahil etti. Bugün Bitlis ili veya Güroymak ilçesi girişlerinde dört dilde yazılmış “hoş geldiniz” yazısı görülebiliyor. Yine bölgedeki birçok ilin giriş ve çıkışlarında çok dillilik ilkesini görünür kılan tabelaların hazırlanmasını sağladı. Çocukları için küçük yaşta Kürtçe öğrenmek isteyen aileler için kreşler, kreşler ve kurslar açılmasını sağladı ancak bu kurumlara ilgi fazla olmadı. Yine hiçbir HDP’li bu girişimlere katkı sağlamadı. Sürekli Kürtçe yayın yapan TRT6’yı kurdu ve bu süreçte diğer dilleri de kanalın programına dahil etti. Çeşitli misafirlerin kendi yerel dillerinde program yapmalarına olanak sağladı.

Kürtçe çizgi film, program ve tiyatrolar düzenlendi

Kürtçe çizgi filmler ve birçok Kürtçe program düzenlendi. Ayrıca tiyatroların Kürtçe sergilenmesi için izinler verildi. Kürt edebiyatının öne çıkan eserlerinin kaybolmaması için Kültür Bakanlığı öncülüğünde birçok çalışmanın yayımlanmasını sağladı ve belki de en değerli adım olarak Kürtçeyi lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarına açtı.

Kürtçe yazılmış yüksek lisans ve doktora tezleri

Bugün Van YYU, Mardin Artuklu ve Bingöl Üniversitesi gibi birçok üniversitede Kürtçe’nin yanı sıra birçok yerel dilde eğitim vermeye başladı. Yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlandı. Hazırlanan eserlerin birçoğu birçok yayınevi tarafından Kürtçe olarak basılarak piyasaya sunuldu. Üniversitelerde Kürtçenin varlığı istihdam alanı olarak devam etti. KPSS sınavı ile atamalar yapıldı ve devlet ilk kez Kürtçe olarak kamu istihdamına girdi. Bu gelişmeler toplumsal tepki de buldu. Örneğin cezaevlerinde Kürtçe konuşma konusunda yaşanan sorunlar ortadan kalktı; mahkemelerde anadilde savunma hakkı elde edilmiş ve Kürtçe-Türkçe/Türkçe-Kürtçe sözlükler hazırlanmıştır. Artık Q, X, W gibi harflerin kullanımında bir sorun kalmamış ve üniversitelerde sınavlar Kürtçe yapılmaya başlanmıştır. Bu sınavlar başta bölge olmak üzere çeşitli dillerde devam etmiş ve ana dilin özgürlüğü sonuna kadar hissedilmiştir. Ayrıca başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere tüm devlet kurumlarının internet sitelerinde Kürtçe ilanlar yapılmaya başlandı ve Diyanet İşleri Başkanlığı da Kur’an-ı Kerim’in Kürtçe tercümesini hazırladıktan sonra dağıtmaya başladı. Kürt savunmasını faşizmin odağına getirmek boşunadır.

AK Parti sosyolojik kazanımlar da elde etti

AK Parti’nin dil konusunda düzenlediği çetrefilli süreç sonunda netlik sağlandı, ancak HDP’nin Kürtçe üzerinden siyasi tutarsızlığı devam etti. HDP hiçbir zaman siyasi parti olmadı, olmaya da çalışmadı. HDP’nin kaos politikasının her zaman başarılı olacağı öngörüldüğü için, HDP’nin AK Parti’nin kazanımlarına sahip çıkması halinde bu tavrının PKK’nın da kendileri için de sonu olacağını biliyordu. Bu siyasi durumun farkında olan AK Parti, dil kazanımlarına sosyolojik kazanımları da eklemiştir. Özellikle AK Parti nezdinde bir rejim sorunu olan Kürt sorununu çözdü, inkar politikalarına son verdi. Tüm sosyal kesimlere eşit ve adil bir telaffuzla yaklaştı. Özellikle bölgede derin yaralar açan ve birçok davanın seyrini değiştiren faili meçhul cinayetlerin peşine düştü. Boşalan köyler yeniden kalabalıklaşarak yanan ormanların yeniden dikilmesine olanak sağladı.

Kırsal kesimde yayla ve meralar açıldı

Yıllar sonra yasak olan yayla ve otlakları kullanıma açmıştır. Geçtiğimiz yıllarda vatandaşlık sorunu yaşayan birçok isim ve şahsın hakları ve vatandaşlık hakları geri verildi. Her toplumsal kesimin din ve inanç özgürlüğünü güvence altına aldı. Terörden zarar gören ailelerin eksikliklerini gidererek istihdam imkanı sağladı. Beyaz boğanın varlığına son verdi, vesayeti kaldırdı, korkunç kıyamet alametlerine son verdi. Halkın nazarında değerli bir yere sahip olan medrese geleneğini korumuş, bölgedeki yerel din adamlarını din görevlisi olarak kamu kurumlarına kazandırmıştır. HDP’nin her eyleminde ağır zarar gören esnafa güç kattı ve bölge halkının bu tür vahşetlerden kurtulmasını sağladı. Dışarı çıkmaya korkan ve adeta sokağa çıkma yasağı ilan edilen Nevruz anmalarında kabul edilen tarihler artık sorun olmaktan çıkarılmakta ve bölge halkının yılın her günü gündemde israf edilmesinin önüne geçilmektedir. Bölgede çeşitli yatırımlar yaparak refah oranını yükseltti. Birçok yerde doğa turizmini canlandırmış ve yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağlamıştır.

Asfaltsız köy yolu kalmadı.

AK Parti, toplumsal kazanımların yanı sıra bölge halkına eğitim ve ekonomik kazanımlar da sundu. Özellikle ulaşım konusunda önemli katkıları oldu. Asfaltsız yol neredeyse yok ve tüm yollar bölünmüş durumda. AK Parti, PKK’nın bozmaya çalıştığı düzeni çeşitli mekanizmalarla yeniden inşa etti. En ücra köşelere kadar köy okulları için otobüs seferlerini işlevselleştirerek eğitim olanaklarını mümkün kıldı. Binlerce yeni okul, yüzlerce hastane, binlerce kilometre yol, park, sosyal tesis, baraj, tünel, köprü ve hemen hemen her hava alanını inşa etti.

AK Parti halkla devlet arasındaki intikam sosyolojisini bitirdi.

2002 yılından bu yana işsizlik yardımları, maluliyet yardımları, yaşlılık yardımları, yakacak ve barınma yardımları, dul maaşları, yetim yardımları, doğum yardımları, toplu konut projeleri ve yatılı sağlık hizmetleri gibi sayısız sosyal devlet politikalarını hayata geçirdi. Bölge insanı sosyal devletin ne olduğunu anlamış ve devlet ile halk arasındaki kan davası/intikam sosyolojisi AK Parti döneminde son bulmuştur.

malkara-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu