Yaşam

EŞİK ve TKDF: Kadınların ne giydiği anayasanın konusu değil

ANKARA – Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), AK Parti, MHP ve BBP’den 336 milletvekilinin imzasını taşıyan ve Saadet’in de desteklediği başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifini imzaladı. Parti Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman. ‘Hayır’ demesi gerektiğini belirten açıklamalarda bulundu.

Siyasilerden acil beklentilerinin eşit, özgür ve şiddetsiz yaşamı sağlayacak düzenlemeler olduğunu belirten EŞİK’ten yapılan açıklamada, “Özgürlük, kapsayıcılık, barış ve huzur getirecek bir anayasa bu koşullarda yapılamaz” denildi. Türkiye’nin birçok yerinden 700’e yakın örgütün anayasa değişikliği teklifi için başlattıkları imza kampanyasına dayanak verdiklerinin hatırlatıldığı açıklamada, “Anayasanın antidemokratik bir ortamda tartışılamayacağını belirttik. İmzalarımızı ve müzakeresiz hayır talebimizi TBMM içinde ve dışında birçok kesime ilettik ve kamuoyu ile paylaştık.”

‘KADINLARIN NE GİYECEĞİ ANAYASA KONUSU DEĞİL’

Eşik, yaptığı açıklamada Altı Tablo’ya da davette bulundu. Hazırladıkları beş acil talebi Altı Tablo’nun uzlaşma programında görmek istediklerini belirten EŞİK açıklamasından öne çıkan ifadeler şöyle:

İNSANLARIN GELECEK KORKUSUNU ORTADAN KALDIRMAK BAHİS DEĞİLDİR: Kadınların kılık kıyafetini düzenleyerek Anayasa değişikliğini gündemde tutmak, içinde bulunduğumuz karanlığı aydınlatacak ve kamuoyunun gelecek kaygısını giderecek bir konu değildir. Yakın geçmişte yanlış uygulamalar nedeniyle sorun olan başörtüsü sorunu toplumda büyük ölçüde çözüme kavuşturulmuştur. Demokratikleşmenin, adaletin, laiklikten uzaklaşan toplumsal yapının yeniden inşasının tartışıldığı bir masaya bu suni gündem gelmemeli.

GÜÇ TEKLİFİNİ YENİLEMEK SİYASİ BİR HATADIR: Kurucu Meclisin görevi olması gereken Anayasa yapım süreci, seçimlere günler kala ne hükümetin ne de muhalefetin gündemine alınmamalıdır. Mevcut Anayasa’yı defalarca ayaklar altına alan Hükümet’in önerisine ‘rötuş’ yapılması, yukarıda bahsettiğimiz iki temel unsur açısından siyasi bir hatadır. Ülkenin geldiği nokta siyasi hata yapma riskini taşıyacak durumda değil. Sanılanın aksine, hükümetin önerisine açık ve yaygın bir ‘hayır’ diyerek, bahsi Altı Masa gündeminden çıkararak; Masadaki partilerin ülkeyi normalleştirerek laik, liberal ve çoğulcu bir Anayasa yapma şartlarına kavuşturacağına olan güveni pekiştirecektir.

KADINLARIN NE GİYECEĞİ ANAYASA KONUSU DEĞİLDİR: Kadının nerede, nasıl ve nasıl giyindiği erkek ağırlıklı siyasetin, anayasanın konusu değil! Tekrar tekrar altını çizdiğimiz ikinci önemli nokta ise; Kılık kıyafet yönetmeliğinin yeri Anayasa değil, Anayasa metinleri eşitlik, laiklik gibi temel kozmik normlar çerçevesinde hak ve özgürlükleri güvence altına alan genel metinler olmalıdır. Anayasada apaçık bir dinin kesin bir yorumu olan başörtüsü ve onu tamamlayan giysilere mutlak özgürlük getirilmesinin gelecekte ulaşabileceği noktayı tüm açıklamalarımızda vurgulamış ve altını çizmiştik. milletvekillerine tek tek gönderdiğimiz mektuplar.

EN PAHALI KELİME HER ALANDA EŞİTLİKLİ BİR YAŞAMDIR: Kadınlara söylenebilecek en kıymetli söz; kıyafetlerini düzenleyen yeni Anayasa teklifi değil; Erkek şiddetinden arınmış ve her alanda eşitliği sağlayan bir yaşamdır. Tabloyu oluşturan partilerin bireysel programlarında kadın ve LGBTİ+ haklarına yer vermesi ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayacak olması bu açıklamanın inandırıcı olması için yeterli değil. Başörtülü ya da başörtülü tüm kadınların kendi hür iradeleriyle verecekleri bir karar siyaset olmaktan çıkıyor. Alternatif anayasa değişikliği önerileri hazırlamaktan vazgeçin, hükümetin önerisine net ve ortak bir ‘hayır’ deyin.

41. TKDF’DEN KONU BİLDİRİSİ

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), siyasi parti liderlerini ve milletvekillerini de başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine ‘hayır’ demeye davet etti. Tasarının 41’inci maddesini eleştiren TKDF’den yapılan açıklamada şu eleştiriler dile getirildi:

“Evlenme yaşı belirtilmeden çocuk yaşta evliliklere, bir kadın, bir erkeğe yazılmaması koşuluyla erkekler için çok eşliliğe, bir erkeğe yazılmamasına yol açabilecek bu düzenlemelere asla ‘evet’ dememenizi bekliyor ve rica ediyoruz. resmi nikah beyannamesi olmaksızın sadece dini nikahlı nikâhlar.”

‘ÜLKEMİZDEKİ HUKUK KURALLARI, BİR DİN VEYA İNANÇ DEĞİL, LAİK İLKELERDEN VE BUNLARIN BÜTÜN ANAYASALARINDAN ALIYOR’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan anayasa değişikliğine ilişkin yapılan açıklamadan satırbaşları şöyle:

BU ANLAYIŞA ‘EVET’ DEMEYİN: Anayasada geleneksel olmayan anayasa değişiklikleri yapılamaz. ‘Evet’ deme. Anayasaya uymayanlarla anayasa görüşmeleri yapılmaz. ‘Evet’ deme. 3-4 ay sonra TBMM’de olmayacak milletvekillerinin Türkiye’nin siyasi sistemini ve geleceğini etkileyecek kararlar almasına ‘evet’ demeyin. Yazının gerekçesinde ‘Türkiye’de artık başörtüsü yasağı yok’ deniyor. Yasak olmayan bir şeyin serbest bırakılması, anayasal hak ve özgürlükleri tartışılır hale getirir. Bu anlayışa ‘evet’ demeyin.

TARİHSEL VE ​​BİLİNÇLİ SORUMLULUĞUNUZA GÖRE BU DEĞİŞİKLİK TALEBİMİZE ‘HAYIR’ DEMENİZİ BEKLİYORUZ: Her hakkın sınırlandırılması ülkeler arasında bir hukuk kuralı olmasına rağmen, bu düzenlemeye ‘evet’ demeyin, çünkü bu aynı zamanda sınırsız ve mutlak savunma unsuru olan ‘güvenlik içinde özgürlük2’ unsuruna da aykırıdır. Ülkemizde hukuk kurallarına yapılan atıflar bir dine veya inanca değil, laik ilkelere, taraf oldukları kişilere göre yapılmaktadır. Yarınki yaşam yıllarımızı ve yol haritalarına ilişkin korkularımızı belirleyecek tarihi ve vicdani sorumluluğunuzun gereği olarak bu değişim talebine artık ‘hayır’ demenizi bekliyoruz.” (DUVAR)

erdek-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu