Sevimli ayı
DİYARBAKIR – Depremin harap olduğu illerden biri olan Diyarbakır üçüncü gününü dışarıda geçirdi. Diyarbakır’da meydana gelen depremde 144 kişi hayatını kaybetti. Enkazdan kurtarılan yaralılardan 39’unun ağır bakıma alındığı, 131 kişinin hastaneye kaldırıldığı, 746 kişinin ise taburcu edildiği öğrenildi. Yıkılan 7 binada enkaz çalışmaları devam ediyor.
İmkanı olan birçok kişi şehri terk ederek depremin etkilerinden uzak şehirlere veya mümin olduklarını düşündükleri kırsal bölgelere göç ettiler. İmkanı olmayan ve evlerine girmeye korkan depremzedeler, AFAD ve Kızılay’a ait spor kompleksleri, camiler, kültür sanat merkezleri, kafeler ve çadırlarda kalıyor.
Diyarbakır’da meskenleri hasar gören depremzedelerin bir kısmı, Diyarbakır’da Newroz Parkı, Koşuyolu Parkı, Anıtpark ve Sümerpark toplanma alanlarında AFAD’ın kurduğu çadırlarda kalıyor.
Sümerpark toplanma alanındaki çadırlarda kalan depremzedeler en çok soğuk hava koşullarından etkileniyor. Deprem sonrası soğukla mücadele eden vatandaşlar, ısınma sorununun devam ettiğini belirtiyor. Sümerpark’ta bulunan çadırlar çamurlu zeminde yer almaktadır. Herkesin koşturduğu alanda depremzedeler çadırların önünde yaktıkları ateşin etrafında toplanarak ısınmaya çalışıyor.
Yağmurlu havanın çamura dönüştüğü alanda oynayan çocuklar ısınmak için ateşin başından ayrılmıyor. Çocukları hava şartlarının gerektirdiği biçimde giyinemeyen anneler telaşlıdır. Isınamadıklarını söyleyen depremzedeler, çocuklarının ısınması için battaniye, soba ve kıyafet talep ediyor.
‘HERKES GİBİ BİZ DE HAYATTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Ateşin etrafında ısınmaya çalışan depremzedeler, bir miktar yardım yapıldığını ancak ısınma sorununun hala çözülmediğini belirtti. Battaniyelerin özellikle gece soğuğunda ısınmak için çok yetersiz kaldığını belirten depremzedeler, kar yağışının artmasıyla alarma geçtiklerini söyledi.
Biten ilaçlarını alamadığını belirten Nafiye Şin, acil sobaya da ihtiyaçları olduğunun altını çizdi.
Shin, “Hava soğuk, herkes gibi biz de dayanmaya çalışıyoruz. Çocuklar var. Beş aile iki çadırda kalıyor. Torunlarımın yanında kalıyoruz. Hava çok soğuk ve soba yok. Battaniyeler ince, ısınamıyoruz yardım geliyor çocuklara yemek getirmişler üzerimde ince bir şey var “Var ya bak. Giysi, yatak ve battaniyeye ihtiyacımız var. Bir lokma ekmekle bu günler geçer ama kar yağarsa ne yaparız bilemiyorum” dedi.
