Seçimlerin ilk turunda yüzde 49,52 oy alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Yurttaş Dernekleri Toplantısı’na katıldı. Vatandaşları ikinci ilaçta oy kullanmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, rehavete kapılmamaları konusunda uyarılarda bulundu.
“ZAFER İLAÇINDA DEVAM EDEMEZİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Oy Sonuçlar belli olana kadar sandıklara sımsıkı sarılmak zorundayız. Dinlenme olmayacak. Zaten ilk turda kazandık demeyeceğiz. Bizi hiçbir mücadelemizde yalnız bırakmadınız. Zafer sarhoşluğu içinde yola devam edemeyiz. Çok çalışacağız. Sana güveniyorum. Tanrı hepinizi korusun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Her konuda defalarca imtihan edilmemize rağmen aklı başında bir vaziyette karşınızda durabiliyoruz. Bunun sırrını öğrenmek isteyenler önce milletimizle aramızdaki sevgi bağını anlamalıdır. Millete hakaret etmeleridir. her yenilgiden sonra sadece kendi karakter eksikliğini gösterir. Oy O geceden sonra olanları gördünüz. Ne de olsa depremzedelere gösterilen saygısızlık bile onların fay hattını ağzına kadar doldurmaya yetiyor.
“TALİMATLARI KANDİL’DEN ALDILAR”
Biz beyin sarsıntısı bölgesinde gece gündüz çalışırken onlar ne yaptılar? Milletin acısını umursamadan deprem harabeleri önünde turistik fotoğraf çektirmek ve gösteri yapmak dışında ne yaptılar? Bizler tüm kurumlarımız, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ile depremzedelerimizin yaralarını fiilen sarıyoruz. Peki, seçimden sonra depremzede kardeşlerimize utanmadan, utanmadan siyasete, ahlaka ve insanlığa hakaret ederek ne diyeceğiz? Bu onların gerçek yüzü. Faşizm onların ruhuna işlemiş. Bölücü örgütle, FETÖ’cülerle, tefecilerle, küresel emperyalistlerle yürüyenlerden ne beklenebilir? Bunlar talimatı Kandil’den alıyor. Terör örgütünün şehirdeki uzantılarından biri. Siparişi nereden alıyoruz? Allah’tan ve milletten. Bu bizim çizgimiz.
“KİME, NASIL OY VERDİĞİNE BAKMIYORUZ”
CHP, Defne’de oyların yüzde 80’ini aldı. Ama hastaneyi onlara karşı inşa ettik. Pazar günü açmayı umuyoruz. Çünkü kaç oy olduğuna bakmıyoruz. En güzel insan, insana en faydalı olandır mantığıyla hareket ediyoruz. Milletimiz 14 Mayıs’ta iradesiyle hangi maskeyi takarsa taksın, hangi alayı yaparsa yapsın kendi gerçek yüzünü görebileceğini ispatlamıştır.
“ÜLKEMİZE GETİRDİĞİMİZ ESERLERİ YIKACAKLAR”
Milletimizin aldığı her kararın başımızda yeri var dediler. ‘Yıkacağız’ dediler. Ülkemize kazandırdığımız eserleri yok edecekler. Türkiye sınırlarını terör örgütlerinden korumak için güvenlik koridorlarından çekileceğiz dediler, arkanıza bakın! Polisim, askerim böyle bir fırsat bulduğunuzda size izin verir mi sanıyorsunuz? Allah’ın izniyle ne jandarmam ne de askerim size böyle bir fırsat vermez. PKK’lıları, FETÖ’cüleri, Gezi Parkı’nı, Selo’yu cezaevinde serbest bırakacaklar. Kim bu Selo? Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizi katleden terörist Selo. Bu ülke bir hukuk devleti ise, bu ülkede hukuk varsa Allah’ın izniyle biz görevimizin başında olduğumuz sürece adalet ve hukuktan başka mekanizma işlemez, en ufak bir adım atılmaz. Devletten kovduğumuz tüm terör bağlantılı kişileri geri alacağız dediler.
“SANA KALEM BİLE VERMİYORLAR”
Türkiye’nin gurur duyduğu savunma sanayi projelerine dokunacaklarını söylediler. Bu ülkeye, millete, halka, siyasete, sivil topluma kim hizmet ettiyse, ona yetişecektir. 10 yıl önce tüm bağlarımızı kopardığımız, yüzyıllardır bu ülkenin iliğini kemiğini sömüren tefecilerden borç para alacaklar. Londra tefecilerinden borç para alacaklardı. Kemal Bey sana bir kuruş bile vermezler. Kime borç vereceklerini çok iyi biliyorlar. Bir yandan Rusya’ya saldıracaksınız, diğer yandan ilişkilerimizi yeniden düzenleyeceğiz dediler. Rusya sözcüsü “Kanıtla” dedi. Çünkü siyasette böyle bir yola giren insan bu tıbbi gafları yapmaz. Batının bütün ülkeleri ile de görüşüyoruz, Amerika, Rusya ve Çin ile de görüşüyoruz. Hepsiyle görüşmelerimiz oldu ama biz bunu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak yaptık. Hiçbirini dışlamadık.
“Türkiye İSTEDİĞİNİ BİZ YAPARIZ”
Amerika ‘S-400’leri geri verin’ dedi. ‘Hayır’ dedik. Vatanseverleri vermiş olsaydınız, bu yola başvurmazdık. F-16’lar ve F-35’ler konusunda adam gibi durduk ve duruşumuzdan taviz vermedik. Kemal Bey Batı’nın istediğini değil, Türkiye’nin istediğini yapıyoruz. Hangi günü bekliyoruz! Söze bak, anlama bak, başlığa bak. Böyle bir şey bizim siyaset kitabımızda asla olmaz. Bu ülkenin ulusal kurumları, kuruluşları, ulusal çıkarlarını savunan tüm yapıları kapatılacaktır. Aile kurumumuzu ve çocuklarımızın geleceğini hedef alan sapkın hareketlerin gelişmesine ve yeşermesine destek olurlardı. LGBT’ye yol verecekler.
“AİLEMİZİN DOĞUM GÜNÜNE İNANIYORUZ”
Buradan tüm halkıma sesleniyorum. Bu CHP LGBT mi? Partnerleri HDP LGBT mi? UYGUN Partisi LGBT mi/ Diğerleri LGBT mi? LGBT’ler AK Parti, MHP ve Cumhur İttifakı’na sızabilir mi? Çünkü biz ailenin kutsallığına inanıyoruz. Seçimden önce ne dediysek, Anayasa değişikliği yapıldıktan sonra aile kurumunu güçlendirmek için gerekli adımları atacağız. Milletimizin varlığını en güçlü şekilde 28 Mayıs’ta sandıkta, yok sayanlara hissettireceğine inanıyorum. Hemşehri dernekleri olarak çok daha yüksek bir katılım bekliyorum. Türk asrına hazırlandığımız bir dönemdeyiz. Gazi Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan ve 29 Ekim 1923’te doruğa ulaşan bir milli mücadelemiz var. Yoksulluk, zulüm, darbeler, siyasi ve toplumsal birçok bunalımların milletimize açtığı yaralar var.
